30 Nisan 2012 Pazartesi

RED HOT CHILLI PEPPERS


en sevdiğim gruplardan biri olan RHCP, 8 eylül'de Türkiye'ye geliyor. üniversite yıllarımdan beri bıkıp usanmadan şarkılarını tekrar tekrar dinlerim. hatta şu anda "californication" dinleyerek bu yazıyı yazıyorum. ama bu sevimli keretaların en sevdiğim şarkısı "by the way". bu şarkıya bayılıyorum. süper bi enerjisi var. klibi de bence çok güzel. yalnız taksi şoförünü bizim beyazıt öztürk'e çok benzetiyorum, ne alakaysa artık :) ayrıca anthony'nin kırmızı pantolonuna, flea'nın maviş saçlarına ekstradan iltifat etmeden geçemeyeceğim. bence artık,en azından benim için,"by the way"i geçecek şöyle hareketli, enerji verici bir şarkı yapmalarının vakti geldi. çalışın çocuklar, çalışın....


size bir "by the way" hediye ederek veda edeyim bari. sevgiler.



22 Nisan 2012 Pazar

mutluluğun resmi

yakup efendi keyifte :)



bu nasıl bir yatış tarzı oğlum :)   


koca poposu neredeyse düşecek :)

vee yakup efendi mc donald's ın karamelli dondurmasını lüpletirken :) özellikle karameline bayıldı

11 Nisan 2012 Çarşamba

Kongre Zamanı

VI.Lisansüstü Turizm Öğrencileri Kongresi 13-14 Nisan tarihlerinde Majesty Mirage Park Resort - Kemer/Antalya'da yapılacak. Çok yararlı bir kongre olacağına eminim. Ben hafta sonu Kemer'de olucam :) 

10 Nisan 2012 Salı

legen wait for it dary :)

how i met your mother'ı seyredenler Barney'nin  bu meşhur sözünü hatırlayacaklardır. 2 senedir bu dizinin sıkı bir takipçisiyim. Bütün karakterler bence süper. Yeni bölüm de güzeldi. Özellikle Barney'nin çıldırttığı adama çok güldüm. Bir de Ted, Barney ve Marshall "üçleme zamanı" diye birşeyi gelenek haline getirmişler.3 senede bir toplanıp "Star Wars"u seyredip, 3 sene sonra ne olacak diye tahminde bulunuyorlar. Ted ve Marshall her zaman ki yere basan (!) hayallerini kurarken, Barney'nin hayali her sene değişmiyor. Bu da çok komikti bence ve en son Ted ile Marshall'ın Barney'nin evine gittiklerinde Barney'nin ışık hızında üstünü değiştirmesi de beni çok güldürdü diyebilirim. Sanırım ben en çok Barney'i seviyorum :) Yalnız diziyle ilgili bir eleştiri yapmam gerekirse sanki önceki sezon bölümleri daha iyiydi. Bence biraz heyecan katmalılar. Ama yine de zevkle seyrettiğim dizilerden biri olmaya devam ediyor, galiba uzun süre de böyle devam edecek. Gerçi 2015'te Ted'in çocuğu olacağını öğrendik bugün. Eğer diziyi müstakbel anneyle tanıştırdıklarında bitireceklerse 2014 gibi diziyi bitirmeleri gerekiyor. Öf ya bitmesin.....

bence diziyi anlatan en güzel fotoğraf

5 Nisan 2012 Perşembe

yakup yakup yapalak

oğlumuzun kahvaltı keyfine diyecek yok. kendisi biz masaya oturana kadar sandalyesinde bekler ve biz masaya oturunca yemeğine başlar. çok kibardır :)





4 Nisan 2012 Çarşamba

shameless


pazartesi günü shameless'ın sezon finali yayınlandı. bu diziyi seyretmemek için uzun süre direndim ancak eşimin yoğun ısrarlarına dayanamayarak pes ettim. iyi ki de pes etmişim ve bu muhteşem ötesi diziyi seyretmeye başlamışım. bu dizinin orijinali UK yapımı ancak amerikan yapımı daha çok rağbet görüyor. ben de amerikan yapımını seyrediyorum. acı, keder, sevinç, mutluluk, aile olma duygusu, kardeşlik, aşk, hayal kırıklığı bu kadar mı güzel anlatılır. bizim dizilerde de dram, kadersiz çocuklar falan var ama bu dizide öyle bir işlemişler ki bıkkınlık getirmiyor. seyrettikçe seyredesiniz geliyor. yalnız 2x12 de bu kadersiz yavruların hain anaları Monica'ya az beddua etmedim. seyredenlerin beni çok iyi anlayacağın biliyorum, eminim onlar da benimle aynı duyguları paylaşıyorlardır. seyretmeyenler için de ancak şöyle bir tavsiyede bulunabilirim: "MUTLAKA SEYREDİN".

3 Nisan 2012 Salı

pazara geellll

Edirne'nin Keşan isminde güzel, şirin ve bence il olması gereken bir ilçesi var. Bu şirin ilçenin bir de meşhur bir sosyete pazarı var. Gerçekten de yok yok. Hem gezmesi hem de alışveriş yapması çok zevkli. Üstüne üstlük Trakya'da olduğunuzu da işin içine katarsanız ne kadar eğlenceli olabileceğini siz varsayın artık. Ben de cumartesi hazır da kardeşim İstanbul'dan ziyaretime gelmişken ve de Keşan'da işleri varken şöyle bir pazara gideyim dedim. İyi ki de gitmişim. Çantalar, t-shirtler, ayakkabılar, daha neler neler.... Zaten gezerken kendinizi kaybediyorsunuz. Neyse ben de dayanamadım (bu ay hiçbir şey almayacağıma dair kendime söz vermiştim) ve tanesi 5'er tl.den 2 tane t-shirt aldım. Şaka gibi. 5tl, hem de markalı :) Özellikle kedili olana görür görmez aşık oldum


                                                                              



Eğer sizin de bir cumartesi günü Keşan'a yolunuz düşerse pazarına mutlaka uğrayın derim. 
Hepinize sevgiler...